Welcome to Our Website

Baş ve boyun kanserlerinin tedavisinde erken tanı çok önemli

Prof. Dr. Hoşal, “Baş ve Boyun Kanserleri Farkındalık Haftası” dolayısıyla Antalya’da bir basın toplantısı düzenleyen Türkiye Baş Boyun Kanserleri Derneği ile Avrupa Baş ve Boyun Kanserleri Cemiyeti, bu hastalıklara dikkat çekti. Prof. Hoşal, “Maalesef ileri evrede gelen hastaların 5 yıl içinde % 66’sını kaybediyoruz” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Şefik Hoşal, konuşmasında, baş ve boyun kanserlerinin dünyada altıncı sırada görülmesine rağmen, meme, prostat, kolon, akciğer gibi kanserler kadar bilinmediğini söyledi. Hoşal, “Bu kanserlerin diğerlerinden farkı, sosyal yaşamımızı etkileyen bölgede olmalarıdır. Tat alma, koku alma, konuşma gibi fonksiyonlar bu bölgeden sağlanıyor.” dedi.

“TÜRKİYE’DE EN ÇOK GIRTLAK KANSERİ GÖRÜLÜYOR”

Baş boyun kanserleri konusunda farkındalığı arttırmanın gerekliliğine değinen Hoşal, “Avrupa’da yapılan bir çalışmaya göre, insanların sadece % 36’sı baş ve boyun kanserlerini tanıyor. Türkiye’de bu oran % 38’di. Toplumun % 40’ı bu hastalığın ne anlama geldiğini biliyor. Avrupa’da ağız içi kanserler, ABD’de boğaz, Türkiye’de ise gırtlak kanseri en yaygın olanıdır. Sigara ve alkol baş ve boyun kanserlerine neden olan başlıca faktörlerdir.” diye konuştu.

Kanserden korunmak için Human Papilloma Virus (HPV) aşısının yapılmasının önemli olduğunu vurgulayan Hoşal, salgın nedeniyle hastaların % 60’ının doktora gitmekte zorlandığını dile getirdi. Hastaların çoğunun ileri evrede tanı aldığını kaydeden Hoşal, şöyle devam etti:

“Gırtlak kanserinin en tipik belirtisi ses kısıklığıdır. Ses kısıklığı üç haftadan fazla sürüyorsa, ağız içinde yara, boyunda şişlik, burunda kanlı akıntı gibi belirtiler varsa, mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına görünmesi gerekir. Çünkü kanser ilk olarak boyundaki lenf bezlerine sıçrıyor. Avrupa’da hastaların % 60’ı ileri evrede başvuruyor. Erken evrede yakalanan hastaların baş ve boyun kanseri tedavisindeki başarı oranımız % 80-90 iken, ileri evrede gelen hastaların 5 yıl içinde % 66’sını kaybediyoruz. Bu yüzden erken tanı ve tedavi hayati önem taşıyor.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir